Ben, 1207 Can Kıraçım. Ortaköy'de 1938 yılında başlayan Galatasaraylı'lığım, 1946?da, Beyoğlu'na açılan
demir kapıları aşarak hayata geçmiş oldu. O günden bu yana, geride kalan elli yıl boyunca,
Galatasaraylılık, kafamın içinde sönmeyen bir meş'ale olarak yolumu aydınlatmaya devam ediyor.
Bu yazımın amacı, Galatasaray'a ve Galatasaralı'lığa büyük hizmet sunmuş olan kardeşim İnan Kıraç'a,
huzurunuzda:
Ya Ya Ya, Şa Şa Şa İnan Kıraç Çok Yaşa
çekmek içindir. Böyle bir duygunun, bana, nasıl bir gurur ve heyecan verdiğini sizlerin de bilmesini
isteyerek bu satırları yazıyorum.
Biz Kıraç'lar, zaman zaman, ?ünlü? olmanın keyfini sürmüş küçük boyutlu bir ailenin fertleriyiz. Babamız
Ali Numan Kıraç, Büyük Önder Atatürk'ün ziraatçısı olarak ve Anadolu'nun kıraç topraklarını verimli hâle
sokmak için verdiği mücadalayle üne kavuşmuştu. Ben, Ağabey Can Kıraç, 1949/50 yıllarında Türkiye
Millî Talebe Federasyonu Başkanı olarak, Ankara, İstanbul ve İzmir Yüksek Okul ve Üniversite öğrencileri
arasında üne kavuşmuştum. Kardeşim İnan Kıraç ise, Galatasaray Eğitim Vakfına kattığı itici güç ve
kazandırdığı kişilikle ün yapmış bulunuyor. Gayret ve özveri dolu bu uğraş, eğitim davamıza yönelik
olduğu için, ben, bu başarıyı ünlülüğün Doktorası'nı yapmak olarak tanımlıyorum.
1950'li yıllarda, babam, kendisini tanıtırken; Ben Can Kıraç'ın babasıyım derdi ve bunu söylemekten
büyük bir keyif duyduğunu her hareketiyle belli ederdi. Şimdi, ben, kendimi tanıtırken; Galatasaraylı İnan
Kıraç'ın ağabeyiyim diyor ve bu açıklamadan, gerçekten müthiş bir keyif duyuyorum.
Sen çok yaşa Galatasaray Doktora'lı İnan Kıraç!
Can Kıraç
3 Ekim 1996